Tourwix Haber 23.08.2021   16749

İklim Değişikliği, Kuraklık ve Kıtlık

Hızla artan nüfus, kontrolsüz şehirleşme, fosil yakıt kullanımının artması, doğal alanların yok olması ve betonlaşma etkisi ile önümüzdeki yüzyılda dünyamızı bekleyen birçok farklı hayati tehlike bulunmaktadır.

İklim Değişikliği, Kuraklık ve Kıtlık. Bizler de Tourwix Travel olarak okuyucularımızı ve ziyaretçilerimizi bilgilendirmek, bilinçlendirmek ve duyarlılık kazandırmak adına bu yazımızda bahsi geçen konuları ele alıyor olacağız.

Kıtlık Nedir?

Daha önceki yazılarımızda belirttiğimiz kuraklık, iklim değişikliği ve küresel ısınmaya bağlı olarak ortaya çıkabilecek tehlikelerden birisi de kıtlıktır. Kıtlık; belli başlı doğan ve beşeri sebeplere bağlı olarak gıda yokluğu görülmesi, tarım alanlarının daralarak artık sonsuz insan ihtiyaçlarını karşılayacak kaynak miktarının sağlanamaması olarak tanımlanabilir.

Kıtlık durumunun ortaya çıkmasının birçok farklı nedeni vardır. Fakat başlıca kıtlığın nedenleri;

• Aşırı yağmurlar
• Aşırı kuraklık
• Mevsimsiz soğuklar
• Beklenmeyen ve hazırlıklı olunmayan tayfunlar
• Bitkilerde görülen çeşitli bakteriler ve hastalıklar
• Sebze ve meyve fidanlarındaki kalite düşüşü
• Fidanlara zarar veren çeşitli böcekler gibi başlıca sebepler sayılabilir.

Bunlara ek olarak en sık görülen kıtlık nedeni ise kuraklık ile birlikte ortaya çıkan kıtlıktır. Bunun en genel sebebi ise sulama problemleridir. Önemli bir sulama kaynağı yakınlarında veya merkezinde ortaya çıkan kuraklık beraberinde bölgesel olarak kıtlık doğurmaktadır. Bahsi geçen maddeler kıtlığın sebepleri olarak sayılabilir.

Geçmiş yıllarda birçok kez görülen kıtlık tehlikesi günümüzde halen varlığını korumaktadır. Geçmiş dönemlerde Avrupa ve Amerika kıtalarında pek fazla kıtlık yaşanmasa da Latin Amerika, Afrika, Güney Afrika ve Ortadoğu Asya gibi bölgeler halen günümüzde kıtlık tehlikesini barındırmaktadır.

Birleşmiş Milletler Ne Söylüyor?

Birleşmiş Milletler’ e bağlı olarak çalışmalarını sürdüren Gıda ve Tarım Örgütü’nün yaptığı açıklamaya göre 2010’dan günümüze kadar açlık ve kıtlık altında yaşayan insan sayısının giderek arttığını, bu artışın düşük seviyelerde olsa bile istikrarlı olarak sürdüğünü söyledi. Buna ek olarak belirtilen en önemli madde ise eğer iklim değişikliğine bağlı olarak ortaya çıkan kıtlıkfelaketleri ile mücadele edilmez ise 2030’lu yıllarda dünya üzerinde en az 1 milyar insanın temel gıda malzemelerine erişiminde sıkıntı yaşanabileceği ortaya koyuldu. 

ISF tarafından yapılan açıklamalarda 2050 yılına kadar mutlaka tarımsal üretimin artması, tarımsal üretimdeki verimliliğin artması ve dünya üzerindeki tohum kalitesinin optimal seviyeye çıkarılması gerekmekte. Tüm bunlara ek olarak ise 2050 yılına kadar tarımsal üretimin günümüz verilerinin 2 katına çıkarılmadığı durumda birçok ülkeyi kıtlık bekliyor olacak.

Kıtlığa Yol Açan En Büyük Etkenlerden Birisi de İsraf

Gıda üretiminde kullanılan tohum kaliteleri artırılabilir ise paketli gıdalar nezdinde raf ömürleri de uzayacak, buna bağlı olarak gıda israfının önüne bir set çekilmiş olacak. Bu durumun mümkün olabilmesi için ise tohum sektöründeki üretim, dağıtım, tedarik, tekelleşme gibi maddelerin tek tek dünya üzerinde bir anlaşma ile korunması şart olarak görülüyor.

Tohum sektörünün gelişmesi sonucunda daha az su ve dolayısıyla daha az maliyet ile büyüyebilen gıda tohumları kuraklık krizine bir darbe vurabilir. Günümüzde ise dünya üzerinde tüketilen su miktarının oldukça fazla miktarını tarımsal su tüketimi oluşturur. Bunun önüne geçmek ise yalnızca tohum kalitesinin artırılması ile sağlanabilir.